29 Ekim 2009

BİZE İTHAF OLSUN


Şimdi senden uzakta, aşk şudur diyebilsem eğer, son defa kendimi ve ilk defa okuyucumu kandırmış olacağım.
Bildim dediğim bir aldanıştır çünki o, duydum dediğim bir yanlıştır.
Şimdi ayın, şın ve kaf’ları çıkardılar elif-be'lerden de sensizliğin mektebinde bir sabra mıhladılar bizi elif’lerle he’lerden
Sensizlikte hasretin hüzzamlarını öğrendik kucak kucak, ve aşkın nihavent saltanatını arar olduk köşe bucak
Bildiğimizi sandıkça yandık da yolunda, yolunda yandığımızı sandıkça bildik sonunda
Aşkın gerçeği değildi bildiğimiz, ama aşkın ateşiydi yandığımız.Artık şüphedeyiz, canları yâre ulaştıran bir sel miydi aşk, şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi!
Sana varacak yolların çilesimiydi; tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesi miydi!

Çandarlı'dan cevap... İskender PALA/Kitab-ı Aşk

9 Ekim 2009

Tüm İnsanlığa İthaf olsun!

İnsannn...Varlığının başı kokmuş bir damla,sonu kokmuş bir ceset ve hayatı boyunca pislik taşıyıcısı.Kendi arzu ve ihtiraslarının müstahdemi,sonsuz hırsı ve ihtiyacıyla bir zaaflar bütünü.Her zaafı bir boyun eğişin sebebi.Bazen yaşamak bazen ölmemek için hep ödün verdi ve bazende yaşatmak için...Maslov ve onun acizler piramidi.Bu rönesans artığı psikolog ,materyalist ve determinist insanı nede iyi tarif etmiş.Yaşamalı insan;yaşamak için:nefes almalı,nefes alıyorsa yemeli içmeli,mental sonrasında metafizik tatmin ardından toplum içi saygı kaygısı ve sevgi sanrıları ve en sonunda bir muallak ve keşmekeş ''kendini gerçekleştirme''.Neden???Çünkü insan hiçdir değersizdir kendi nezdinde,garip ve sanal uğraşlarla kendini değerli addeder.Kimi giydiği ile kimi yediği ile kimi barındığı kimi gezdiği kimi sevdiği kimi ezdiği kimi bildiği ile değerli olur.
İnsan hiç değişmedi.Adem'den bu yana hep aynı kaldı.Hep şeytana kandı,memnu veyvasına sarıldı.Onun ağacını salladı durdu.Kafasına düşen onca garip nesneye atlattığı binbir badireye rağmen hiç usanmadı,utanmadı,sıkılmadı...Ve asla ibret almadı!
İbret vesikası-7 Çandarlı'ya armağan.